İzmir'den Trabzon'a Uzanan Yolculuk – Atatürk Köşkü, Sümela Manastırı, Zigana Geçidi ve Limni Gölü Tabiat Parkı
Turumuza, İzmir Adnan Menderes Havalimanı'ndan Pegasus Hava Yolları'nın PC3240 sefer sayılı uçuşuyla başlıyoruz. Sabah 09:50'de Trabzon’a hareket ediyor, yaklaşık 11:40'da Trabzon’a varıyoruz. Şehri tepeden gören Soğuksu semtine çıkıyoruz ve Atatürk'ün Trabzon’a geldiğinde konakladığı Atatürk Köşkü'nü ziyaret ediyoruz.
Ardından Trabzon Kalesi, Gülbahar Hatun Camii ve Türbesi, Zağnos Vadisi, Tarihi Zağnos Paşa Köprüsü, Ortahisar (Kaleiçi) Mahallesi'ni görerek Maçka'ya yöneliyoruz. Coşandere'nin can verdiği Altındere Milli Parkı içinde yer alan Sümela Manastırı'nı rehber eşliğinde keşfettikten sonra Zigana Geçidi’ne doğru yol alıyoruz. Zigana Tüneli’nde kısa bir mola verip, ünlü Hamsiköy Sütlacı’nın tadına bakıyoruz.
Ardından Limni Gölü Tabiat Parkı’na gidiyor ve göl kenarındaki bungalov evlere yerleşiyoruz. Göl kenarında yürüyüş yaparak doğanın tadını çıkarıyor, akşam yemeği sonrası semaverde demlenen çaylarımızı yudumluyoruz. Geceyi Zigana Yaylası & Limni Gölü Tabiat Parkı Bungalovları'nda geçiriyoruz.
Sabah kahvaltımızı yayladaki otelimizde aldıktan sonra, sisli manzaraların eşlik ettiği bir yolculukla Sürmene'ye doğru yola çıkıyoruz. Karadeniz’in incisi olarak bilinen Sürmene, meşhur Sürmene bıçakları ile tanınır. Sürmene Bıçakları’nın hikayesini dinleyip, buradan hediyelik alışverişlerimizi yaptıktan sonra, bölgenin simgelerinden biri olan çayın hikayesini öğrenmek için bir Çay Fabrikası’nı ziyaret ediyoruz. Fabrikada çayın yapraktan pakete kadar uzanan yolculuğunu izlerken, taze çaylarımızı yudumlama keyfini de kaçırmıyoruz.
Sürmene gezimizin ardından, Uzungöl Yaylası’na doğru hareket ediyoruz. Yolumuzun üzerinde, Trabzon’un ünlü gümüş işleme sanatı olan “Kazaziye” hakkında bilgi almak üzere bir sunuma katılıyoruz. Kazaziye sanatıyla işlenmiş takıları ve hediyelik eşyaları inceleme ve satın alma fırsatını bulduktan sonra, Karadeniz’in doğa harikası Uzungöl Yaylası’na ulaşıyoruz.
Uzungöl'de ilk durağımız, Dursun Ali İnan Müzesi olacak. 4.000 metrekare alana kurulu olan bu müze, yöresel mimariye sadık kalınarak inşa edilmiş ahşap evlerden oluşuyor. Burada, yöresel ve arkeolojik eserleri, ağaç köklerinden yapılmış heykelleri ve mobilyaları görme fırsatımız olacak. Müze, Uzungöl’ün tarihini, kültürünü ve sosyal yaşamını tanıtan eşsiz bir deneyim sunuyor.
Müze gezimizin ardından, Uzungöl Üst Yayla Haldizen (Demirkapı) Yaylası turuna çıkıyoruz (Ekstra Tur). Uzungöl’ü besleyen set gölleri manzaraları eşliğinde yapacağımız bu köy turunda, doğanın sunduğu güzelliklere hayran kalacağız. Bu esnada, salıncak aktiviteleri ile manzarayı fotoğraflarla ölümsüzleştirme fırsatını da yakalayacağız.
Turumuzun sonunda, Uzungöl’e geri dönüp, Taşkıran bölgesine doğru hareket ediyoruz. Burada akşam yemeğimizi alıyor ve otelimize yerleşiyoruz. Geceleme, Uzungöl, Taşkıran Mevkii’nde gerçekleşecek.
Çayeli, Ağaran Şelalesi, Sarp, Gürcistan-Batum, Batum Turu, Gürcü Gecesi, Gürcistan-Batum Konaklama
Sabah kahvaltımızı otelimizde aldıktan sonra, Ekstra Tur: Çayeli-Ağaran Şelalesi Turu için yola çıkıyoruz. Ağaran Şelalesi, muhteşem doğası ve büyüleyici manzarasıyla bizleri karşılıyor. Burada zipline gibi adrenalin dolu aktivitelere katılabilir, şelalenin muazzam görüntüsü eşliğinde kahvenizi yudumlayabilirsiniz. Doğa ile baş başa geçireceğimiz bu keyifli zamanın ardından, Karadeniz’in meşhur fasulyesi için kısa bir mola veriyoruz.
Yemeğimizin ardından rotamızı Sarp Sınır Kapısı'na çeviriyoruz. Hopa ve Kemalpaşa üzerinden geçerek Sarp Sınır Kapısı’na ulaşıyor ve Gürcistan’a geçiş işlemlerimizi tamamlıyoruz. Gürcistan’ın Adjara Bölgesi’nin başkenti Batum'a doğru yolculuğumuz başlıyor. İlk durağımız, sınırın bu yanındaki Sarpi ve ardından Gürcistan Lazlarının yaşadığı Kvariati köyü oluyor.
Saint Andrew Heykeli ve Şelalesi, evlenecek çiftlere şans getirdiğine inanılan semboller olarak dikkatimizi çekiyor. Ardından Gonio Sahilleri’ne varıyoruz. Roma döneminde inşa edilen ve tarih boyunca birçok kez el değiştiren Gonio Kalesi’ni panoramik olarak görüyoruz. Yolculuğumuz Çoruh Nehri’nin üzerinden geçerek devam ediyor ve Ardagani Gölü’ne ulaşıyoruz.
Akşamları su, ışık ve müziğin buluştuğu bu parkta, Batum Adalet Sarayı'nı ve süt şişesi şeklinde yapılan, saflık ve dürüstlüğü simgeleyen binayı görüyoruz. Panoramik Batum şehir turumuz sırasında, 6 Mayıs Parkı ve Dolphinarium’un bulunduğu alanları geçerek Batum Limanı’na ulaşıyoruz.
Limandaki parkta aracımızdan iniyor ve Batum’un manolya ağaçlarıyla süslü caddelerinde yürüyüşümüze başlıyoruz. Rehberimizden, hüzünlü bir aşk hikayesi olan Ali ve Nino Heykeli’nin hikayesini dinliyor ve bu muhteşem eseri fotoğraflıyoruz. Ardından, 1863 yılında Osmanlı döneminde yapılan Batum Fener Kulesi, Gürcü Alfabesi Kulesi, Ferris Wheel, Orta Cami ve Chacha Kulesi gibi önemli yapıları görüyoruz.
Batum Bulvarı’na giderek Batum Pier'den şehrin silüetini ve sahili izleme şansını yakalıyoruz. Bulvarda yürüyüşümüzü tamamladıktan sonra, Tiyatro Meydanı’na geçiyoruz. Poseidon Heykeli'nin önünde hatıra fotoğrafı çekildikten sonra, Batum’un idare merkezini oluşturan yapıları görerek Avrupa Meydanı’na ulaşıyoruz. Burada, Medea Heykeli ve Astronomi Saati'nin ihtişamı karşısında büyüleniyoruz. Yürüyüşümüz Kutaisi Caddesi boyunca devam ediyor ve St. Nicolas Kilisesi ile Piazza Meydanı'nı ziyaret ederek turumuzu tamamlıyoruz.
Bu eşsiz gezinin sonunda, Gürcü Gecesi’ne (Ekstra) katılarak, yöresel müzik eşliğinde Gürcistan’ın yerel lezzetlerini tatma fırsatını yakalıyoruz. Keyifli bir gecenin ardından, otelimize geçiyor ve Batum - 5*Best Western Premier Hotel konaklama yapıyoruz.
GÜRCİSTAN, BATUM GEÇİŞİ HAKKINDA BİLGİLENDİRME
Batum, Sarp, Arhavi, Kamilet Vadisi, Çifte Köprüler, Mençuna Şelalesi, Ayder Yaylası
Sabah kahvaltımızı otelimizde aldıktan sonra Türkiye'ye dönüş yolculuğumuz için Sarp Sınır Kapısı’na doğru yola çıkıyoruz. Geçiş işlemlerimizi tamamladıktan sonra, Doğu Karadeniz’in eşsiz güzelliklerini keşfetmeye devam ederek Arhavi’ye ulaşıyoruz. Burada bizleri bekleyen minibüsler ile ülkemizin el değmemiş cennetlerinden biri olan Kamilet Vadisi’ne gidiyoruz.
Ekstra Tur: Arhavi-Çifte Köprüler-Kamilet Vadisi-Mençuna Şelalesi Turu kapsamında, ilk durağımız olan Çifte Köprüler, tarihi ve doğası ile bizleri kendine hayran bırakıyor. Ardından, ismini ilk bulunduğunda çevre köylerin "hisselidir" anlamına gelen Mençuna dedikleri, Doğu Karadeniz’in en güzel şelalelerinden biri olan Mençuna Şelalesi’ne doğru yürüyüş ve tırmanışa başlıyoruz. Rehberimiz eşliğinde bu doğa harikasına ulaşıp, Mençuna Şelalesi ve Çifte Köprüler'de anılarımıza ekleyeceğimiz fotoğraflarımızı çektikten sonra tur aracımızla sıradaki durağımıza hareket ediyoruz.
Turumuzun sonunda, Karadeniz Yaylaları içinde en keyifli yerlerden biri olan Ayder Yaylası’na varıyoruz. Kaçkar Dağları’nın eteğinde, her zaman yeşil kalan ladin ve çam ağaçlarının arasında, sarıdan kırmızıya dönen gürgen, kayın ve köknar ormanlarının büyüleyici atmosferinde konaklamanın ayrıcalığını yaşıyoruz. Ardeşen yolunu takip ederek, Hala, Palovit, Elevit ve Tunca dereleri ile beslenen ünlü Fırtına Vadisi’nin etkileyici manzarasına tanıklık ediyoruz.
Ayder Yaylası’na ulaştığımızda, Gelin Tülü Şelalesi'ni görme fırsatı yakalıyoruz. Bir Karadeniz turunun en büyük ayrıcalıklarından biri olan Ayder Yaylası’nda konaklamak ve sabah Ayder Yaylası’nda uyanmak gerçekten benzersiz bir deneyim. Akşam yemeğimizde ise, horon eşliğinde Karadeniz’e özgü bir akşam yaşayacağız. Geceleme Ayder Yaylası’ndaki otelimizde gerçekleşiyor.
Konaklama: Ayder Yaylası, Natura Lodge Hotel v.b.
Ayder Yaylası, Çamlıhemşin, Zilkale, Palovit Şelalesi, Pokut-Sal Yaylaları, Rize Bezi, Rize-Artvin Havalimanı, İzmir
Sabah kahvaltımızı yayladaki otelimizde aldıktan sonra, Karadeniz’in gizemli doğasına doğru yola çıkıyoruz. İlk durağımız olan Çamlıhemşin'e ulaştıktan sonra, bizi bekleyen minibüslerle Ekstra Tur: Ayder Üst Yayla -2 Tur Bir Arada- (Zilkale-Palovit Şelalesi-Köyler ve Pokut-Sal Yaylaları Turu) için yola çıkıyoruz.
Konaklar Mahallesi'nde, bölgenin en eski taş konakları arasında tarihi bir yolculuk yapıyor, burada Sevdaluk dizisinin çekimlerinin yapıldığı köyü ziyaret ediyoruz. Çinçiva (Şenyuva) Köprüsü’nü görerek, Fırtına Deresi’nin sesiyle doğanın huzurunu hissediyoruz.
Zilkale’ye doğru vadide ilerlerken, bu tarihi kalenin etkileyici manzarasıyla büyüleniyoruz. Ardından, cennetten gelen sesi dinlemek için Palovit Şelalesi’ne gidiyoruz. Burası, Doğu Karadeniz’in en güçlü su kaynaklarından biri olup, ziyaretçilerini büyüleyici bir doğa manzarasıyla karşılıyor.
Turumuzun bir sonraki durağı, Karadeniz’in yaşayan köyleri. Girişinde bizleri gülümseten tabelalarla karşılayan köyleri, Karadeniz insanının zekası ve bölgeye özgü mimari yapılarla (serender) izliyoruz. Köylerdeki karayemiş ağaçlarıyla doğanın bir parçası olmanın keyfini çıkarıyoruz.
Ardından, Pokut & Sal Yaylaları'na doğru yola çıkıyoruz. Pokut Yaylası “Rüzgârlı Vadi” anlamına gelmekte olup, ani çöken ve yükselen bulutlarıyla meşhur. Bu yaylada, Karadeniz’de 1800 metre üzerindeki nadir çam ormanlarına rastlıyoruz. Sislerin alçalıp dağların ucunda bir Bulut Denizi oluşturduğu muhteşem manzarayı izlemek için fotoğraf makinelerinizi hazırlamayı unutmayın; şanslıysak görsel bir şölene şahit olacağız.
Turun sonunda Çamlıhemşin’e dönerek sahile doğru inişe geçiyoruz. Rize bezi alışverişi için mola veriyor ve bu özel dokumanın hikayesine tanıklık ediyoruz. Tarih ve doğanın iç içe geçtiği bu yolculuğun ardından, Rize-Artvin Havalimanı'na geçiyoruz.
Pegasus Hava Yolları'na ait PC3271 sefer sayılı uçuşla, saat 17:05’te İzmir’e doğru havalanıyoruz. Saat 19:15’te İzmir’e vararak Karadeniz’in eşsiz anılarıyla dolu bir seyahati sonlandırıyoruz. Bir sonraki yolculuğunuzda da sizleri aramızda görmek dileğiyle vedalaşıyoruz.
