İzmir'den Hareketli 6 Gece 7 Gün Konaklamalı Tarih Dolu Doğu Turu

Sizin için belirlediğimiz hareket noktalardan misafirlerimizi aldıktan sonra rehberimiz eşliğinde turumuz için yolculuğumuza başlıyoruz. Uşak, Afyon, Konya üzerinden güzel geçen bir yolculuk ve molalarla sabah saatlerinde Adana'da oluyoruz.

Sabahın erken saatlerinde keyifli bir kahvaltı molasının ardından, Adana'nın kalbinde, göz alıcı Sabancı Merkez Camii ve tarihi Taş Köprü'nün büyüsüne kapılıyoruz. Bu iki ikonik yapıyı keşfettikten sonra, maceramızı Gaziantep'in benzersiz güzelliklerine doğru yönlendiriyoruz. Yaklaşık 2,5 saat sürecek olan yolculuğumuzun sonunda bizi, dünyanın en kapsamlı Mozaik müzelerinden biri olan Zeugma Mozaik Müzesi karşılıyor. Burada, Roma İmparatorluğu'nun bu doğu sınırındaki parıltılı kentinden, son on beş yıl içinde gün yüzüne çıkarılan eşsiz mozaikler arasında dolaşacağız. Mitolojinin büyülü hikayelerini mozaiklerin dilinden dinlerken, aynı zamanda müzede sergilenen sayısız arkeolojik hazinenin de tanığı olacağız.

Müze ziyaretimizin ardından Gaziantep'in canlı çarşılarına dalıyoruz. Öğle yemeği için serbest zamanımızda, Antep mutfağının unutulmaz tatlarını keşfetme fırsatı bulacağız. Ardından, Zincirli Bedesten ve Bakırcılar Çarşısı'nın dar sokaklarında bir yolculuğa çıkıyoruz. Bakır ustalarının çekiç darbeleri eşliğinde, bu tarihi çarşıların her köşesi keşfetmeye değer hazinelerle dolu. Serbest zamanımızda, ünlü Antep baklavasının tadına bakabilir, hediyelik eşyalar ve Antep fıstığı alışverişi yapabiliriz.

Günün sonunda, konforlu ve misafirperver otelimiz Uğurlu Termal Otel'e geçiyoruz. Akşam yemeğinde ve gece konaklamamızda otelimizin sunduğu rahatlık ve huzurun keyfini çıkaracağız.

Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte, otelimizde alınan leziz kahvaltının ardından, yolumuzu eşsiz güzellikteki Halfeti'ye çeviriyoruz. Burada, Fırat Nehri'nin nazlı sularıyla kucaklaşan ve karagüllerin diyarı olarak bilinen, Birecik Barajı'nın yükselişiyle sulara gömülen bu büyüleyici kasabayı ziyaret edeceğiz. Halfeti'nin sakin sularında yapacağımız yaklaşık bir saatlik keyifli tekne turu esnasında, suyun derinliklerinde saklı Rum Kale ve Savaşan Köyü'nün hikayelerine tanık olacağız.

Sonrasında, tarih öncesi dönemlerin sırlarını barındıran, Göbeklitepe'ye doğru yol alıyoruz. Dünya üzerindeki en eski açık hava tapınağı olarak kabul edilen bu yer, rehberimizin anlatımlarıyla daha da anlam kazanacak. Cilalı Taş Devri'nden bugüne ulaşan bu esrarengiz tapınak, ziyaretçilerine insanlık tarihinin derinliklerine bir yolculuk vaat ediyor.

Öğle yemeği molasının ardından, GAP projesi sayesinde yüzünü yeniden güneşe dönen Harran'a geçiyoruz. Burada, dünyanın ilk üniversitesi olarak kabul edilen mekânı ve benzersiz mimariye sahip tarihi Harran evlerini keşfedeceğiz. Harran'ın otantik atmosferinde, yöresel kıyafetlerle çekilecek fotoğraflar unutulmaz anılar arasında yerini alacak.

Günün devamında, Şanlıurfa'nın ruhani atmosferine dalıyoruz. Halil-ür Rahman ve Rızvaniye Camileri, huzur dolu Balıklı Göl, Ayn-el Zeliha Gölü, Hz. İbrahim'in makamı ve Ulu Camii gibi kutsal mekânları ziyaret edeceğiz. Bu ziyaretler, Urfa'nın mistik havasını daha da içimize çekmemizi sağlayacak.

Günün sonunda, seçkin otellerimizden biri olan El Ruha Otel, Uldağ Otel ya da Harran Otel'de dinlenmek üzere otelimize yerleşiyoruz. Oda ve kahvaltı temelindeki konaklamamızla, Şanlıurfa'nın eşsiz güzelliklerini yudumlayacağız.

Not: Akşam, Şanlıurfa'nın geleneksel Sıra Gecesi'ne katılmak isteyen misafirlerimiz için özel bir programımız bulunmakta. Yemekli bir akşam geçirerek Urfa kültürünün derinliklerine dalma fırsatı sizleri bekliyor.

Sabahın serinliğinde, otelimizde aldığımız zengin kahvaltının ardından, Viranşehir'in sakin yollarını takip ederek, tarihin tozlu sayfalarından fırlamış bir hazine olan Dara Antik Kenti'ne doğru yola çıkıyoruz. Pers İmparatoru Darius ve Büyük İskender'in efsanevi çatışmasına ev sahipliği yapmış bu kadim şehir, Güneydoğu Anadolu'nun gizli Efes'i olarak adlandırılıyor. Burada, halk arasında zindan olarak bilinen, yer altının gizemli derinliklerinde saklı muhteşem Su Sarnıcı'nı ve Dara Barajı'nın etkileyici Tahliye Kemerleri'ni keşfedeceğiz. Ardından, Süryani kültürünün kalbi Deyrulzafaran Manastırı'na, yani Safran Manastırı'na bir ziyaret planlıyoruz; burası inanç ve tarihin iç içe geçtiği bir mekân.

Yolculuğumuzun devamında, zamanın ötesine geçen bir şehir olan Mardin'e geri dönüyoruz. Mezopotamya'nın büyülü manzarası eşliğinde, bir dağın zirvesinde yükselen eski Mardin şehrinin daracık sokaklarında kaybolacağız. Bu tarihi şehirde, Ulu Camii'nin ihtişamı, Zinciriye Medresesi'nin sakinliği, Kasımiye Medresesi'nin huzuru, Latifiye Camii'nin zarafeti, Kırklar Kilisesi'nin mistik atmosferi ve Tarihi Postane Binası'nın nostaljik dokusu bizleri bekliyor. Günümüzü, Mezopotamya ovasının sonsuzluğuna karşı çaylarımızı yudumlayarak taçlandıracağız ve ardından konforlu yuvamız Dedeman Otel'e dönüş yapacağız. Akşam yemeğimizi ve gece konaklamamızı otelimizde gerçekleştireceğiz.

Sabahın ilk ışıklarıyla, otelimizde lezzetli bir kahvaltıdan sonra, yolumuzu Tur Abdin bölgesinin kalbinde yer alan ve Süryani cemaatinin yaşam merkezi olan Midyat'a çeviriyoruz. Burada, yüzyıllardır süregelen bir sanatın inceliklerini yansıtan telkari ustalarının eserlerine hayran kalacaksınız. "Sıla" dizisi sayesinde aşina olduğunuz, Midyat'ın otantik evlerinin en zarif örneğini teşkil eden Kaymakamlık Konuk Evi’ni ziyaret ediyoruz. Alışveriş için ayıracağımız serbest zamanın ardından Midyat'ın tarihi dokusundan ayrılarak, yeni bir maceraya, Hasankeyf'e doğru yelken açıyoruz. Ilısu Barajı'nın suları altında yeni bir hayata başlayan Hasankeyf, 5000 yıl boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Artuklular döneminin izlerini taşıyan bu antik kentin, Dicle Nehri kenarındaki tarihi yapıları görmek, sizleri derinden etkileyecek. Rehberimizin hikayeleri eşliğinde tarihle buluştuğumuz bu durakta fotoğraflarımızı çektikten sonra, Diyarbakır'a doğru yola koyuluyoruz. Yol üzerinde, Atatürk Barajı'nın muhteşem manzarasına sahip Nissibi Köprüsü'nde bir çay molası veriyoruz.

Diyarbakır'ın tarihine tanıklık etmek üzere Hevsel Bahçeleri'nin eşsiz güzelliğiyle karşılaştığımızda, 10 Gözlü Köprü'nün ihtişamını ilk elden deneyimliyoruz. Mardin Kapısı'ndan eski şehrin sokaklarına adım atarak, Diyarbakır Ulu Cami'nin, Cahit Sıtkı Tarancı Evi ve Müzesi'nin, Hasan Paşa Hanı'nın, Diyarbakır Surları'nın, Hevsel Bahçeleri'nin ve Hz. Adem ile Hz. Havva'nın yeryüzüne indiğine inanılan Kırklar Dağı'nın hikayelerini keşfediyoruz. Bu zengin tarih yolculuğunun ardından serbest zamanımızı takiben, günü otelimizde sonlandırıyoruz. Akşam yemeği ve bir sonraki maceramıza kadar dinlenme imkanı bulacağımız konaklamamız otelimizde gerçekleşecek.

Sabahın erken saatlerinde, otelimizde aldığımız kahvaltının ardından, Elazığ'ın tarihi dokusunu keşfetmek üzere yola koyuluyoruz. Varışımızla birlikte, ilk durağımız Urartular'ın mirası, M.Ö. 8. yüzyıla dayanan Harput Kalesi olacak. Kaleyi keşfederken, rehberimizin anlatımlarıyla geçmişe yolculuk ediyoruz. Öğle yemeği için serbest zamanımızın ardından, şehrin siluetini panoramik bir açıdan gözlemleyebileceğimiz, Pisa Kulesi'ni bile kıskandıracak eğimli yapısıyla meşhur Harput Ulu Camii'ne geçiyoruz. Bu eşsiz yapı, yüzyıllardır eğimine rağmen dimdik ayakta duruşuyla hayranlık uyandırıyor. Elazığ'ın hafızalardan silinmeyecek güzelliklerini ardımızda bırakarak, Malatya'nın yolunu tutuyoruz. Günün sonunda, akşam yemeği ve konaklamamızı gerçekleştireceğimiz otelimizde dinlenme fırsatı buluyoruz.

Sabah otelimizde aldığımız kahvaltı sonrası, İzmir'e dönüş yolculuğumuzun ilk adımlarını atıyoruz. Yolculuğumuz sırasında, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle ön plana çıkan Battal Gazi Türbesi, Malatya'nın manevi atmosferini yansıtan Ulu Camii ve tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış Mustafapaşa Kervansarayı'nda mola veriyoruz. Bu duraklar, bize Anadolu'nun zengin tarihini ve kültürel çeşitliliğini bir kez daha hatırlatıyor.

Kayseri'ye varışımızla birlikte, şehrin simgesel yapılarından Hunat Hatun Külliyesi'ni keşfetme fırsatı buluyoruz. Kurtuluş Savaşı döneminde Kuvayi Milliye'nin kullanımına tanık olan Saat Kulesi ve Kayseri Kalesi'nin hikayeleriyle tarihin derinliklerine dalıyoruz. Ardından, şehrin gurur kaynaklarından Pastırmacılar Çarşısı'nda alışveriş için serbest zaman ayırıyoruz, burada Kayseri'nin ünlü lezzetlerini tatma ve anılarımıza katma şansı buluyoruz.

Yolculuğumuzun son durağı olan Hacıbektaş ilçesi, maneviyatın ve tarihin iç içe geçtiği bir atmosfer sunuyor. Hacı Bektaş-ı Veli'nin türbesi ve külliyesi, Balım Sultan Türbesi, Nadar Avlusu ve Aslanlı Çeşme gibi kutsal mekanları ziyaret ederek, bu özel bölgenin ruhani havasını soluyoruz.

Bu anlamlı durakların ardından, verdiğimiz molalarla zenginleşen dönüş yolculuğumuz boyunca, bir sonraki turumuzda görüşmek üzere telefonlarımızda paylaşmaya doyamayacağınız fotoğraf kareleri ve ardımızda harika anılar eşliğinde turumuzu sonlandırıyoruz.

  • Kaliteli ve Temiz Otellerde Konaklama
  • 5 Sabah Kahvaltısı 4 Akşam Yemeği
  • Lüks Otobüsler İle Ulaşım
  • Tüm Geziler, Otobüs içi İkramları
  • Profesyonel Türkçe Rehberlik Hizmetleri
  • Seyahat Sigortası
  • Tüm Öğlen Yemekleri ve yemeklerde alınan içecekler
  • Müze ve Ören Yeri Girişleri
  • Halfeti tekne ücretleri
  • Urfa sıra gecesi ücretleri