İzmir Geziyor'un belirlediği buluşma noktalarında misafirlerimizi aldıktan sonra, rehberimiz eşliğinde Tarih Dolu GAP Turumuz için yola çıkıyoruz. Uşak, Afyon ve Konya üzerinden geçen bu keyifli yolculuk boyunca çeşitli molalar veriyoruz.
Yolculuk sırasında rehberimizden rota üzerindeki şehirlerin tarihini dinleyerek, Türkiye’nin kültürel zenginliğine dair bilgiler alıyoruz. Gece saatlerinde verilen kısa molalarla dinlenerek yolculuğumuza devam ediyoruz ve sabah saatlerinde Adana'ya ulaşıyoruz.
Adana'da uygun bir yerde kahvaltı molası veriyoruz. Ardından, Sabancı Merkez Camii'ni ziyaret ediyoruz. Bu etkileyici camii, Türkiye’nin en büyük camilerinden biri olarak görenleri büyüleyen bir mimariye sahiptir. Buradan, Taş Köprü'ye geçiyoruz. Adana’nın sembolik yapılarından biri olan bu köprü, Roma dönemine ait olup, tarihi mirasıyla dikkat çekiyor. Rehberimizin detaylı anlatımlarıyla bölgenin zengin tarihine tanıklık ediyoruz.
Kahvaltı sonrası rotamızı Gaziantep'e çeviriyoruz. Yaklaşık 2,5 saatlik yolculuk sonrası, dünyaca ünlü Zeugma Mozaik Müzesi'ne ulaşıyoruz. Roma İmparatorluğu’nun önemli kentlerinden biri olan Zeugma’nın mozaiklerinin sergilendiği bu müze, mitolojik hikayelere dayanan ve büyüleyici detaylara sahip eserlerle dolu. Müze gezimizde rehberimizin anlattığı hikayeler eşliğinde tarihin izlerini takip ediyoruz.
Müze ziyareti sonrasında Gaziantep Çarşısı'na hareket ediyoruz ve Antep mutfağının ünlü lezzetlerini tadabileceğimiz öğle yemeği için serbest zaman veriyoruz. Burada baklava, katmer, küşleme, ve kebap gibi tatlarla bölgenin damak zenginliğini deneyimleyebilirsiniz. Öğle yemeği sonrasında, Zincirli Bedesten ve Bakırcılar Çarşısı'nı ziyaret ediyoruz. Bakırcılar Çarşısı'nın dar sokaklarında gezerken, bakır ustalarının çalışmalarıyla geleneksel el sanatlarının inceliklerini gözlemleme şansına sahip oluyorsunuz.
Akşam saatlerinde otelimize yerleşiyor, Gaziantep'in eşsiz yemekleriyle akşam yemeğimizi alıyoruz. Bu lezzet dolu günü sonlandırmak için otelimizde dinleniyoruz.
Sabah otelde kahvaltımızı yaptıktan sonra, Halfeti'ye doğru yola çıkıyoruz. Fırat Nehri üzerinde kurulan Birecik Barajı'nın suları altında kalan Halfeti'de, bir saat sürecek olan ekstra tekne turu ile Rumkale'yi, Savaşan Köyü'nü ve diğer batık köyleri keşfediyoruz. Fırat Nehri’nin huzur veren manzarasında, rehberimizin anlatımları eşliğinde bölgenin doğal güzelliklerine şahitlik ediyoruz.
Halfeti gezisinin ardından, Nemrut Dağı'nda gün batımını izlemek üzere dolmuşlarla hareket ediyoruz. Yolculuğumuz sırasında rehberimiz, Kommagene Krallığı’nın ve bölgenin tarihi hakkında bilgi veriyor. Kâhta'ya ulaştığımızda, Cendere Köprüsü, Arsameia, ve Karakuş Tümülüsü gibi antik kalıntıları ziyaret ediyoruz. Nemrut Dağı'na tırmanırken Kommagene Kralı Antiochos'un heykelleri, Zeus, Apollon ve Herakles’in heykelleri bizleri karşılıyor.
Zirveye ulaştığımızda, rehberimizin anlatımı eşliğinde bu devasa heykellerin mistik atmosferini soluyarak, Doğu Terası'ndaki Bağış Sunağı'nı ve Batı Terası'ndaki güneşin batışını izliyoruz. Güneşin yavaşça ufukta kayboluşu, burayı ziyaret eden herkesin unutamayacağı bir anı oluyor.
Ziyaretimizin ardından dolmuşlarımızla otobüsümüze dönerek Diyarbakır'a doğru hareket ediyoruz. Gece geç saatlerde otelimize ulaşıyoruz.
Otelimizde yapacağımız zengin bir kahvaltının ardından, Diyarbakır'daki turumuza başlıyoruz. İlk durağımız, UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Hevsel Bahçeleri ve 10 Gözlü Köprü olacak. Bu köprü, tarihi Dicle Nehri üzerine inşa edilmiş ve bölgenin önemli simgelerinden biridir. Ardından, şehrin en eski ve en büyük camilerinden biri olan Diyarbakır Ulu Cami'yi ziyaret ediyoruz. İslam dünyasının beşinci Harem-i Şerifi olarak kabul edilen bu camii, sahip olduğu mimari özellikleriyle dikkat çekiyor.
Cahit Sıtkı Tarancı Evi'ni ve Hasan Paşa Hanı'nı ziyaret ettikten sonra, Diyarbakır Surları etrafında yürüyüş yaparak, tarihi ve kültürel mirası rehberimizin anlatımları eşliğinde keşfediyoruz. Ardından, Diyarbakır’ın yöresel lezzetlerini tadabileceğiniz serbest bir öğle yemeği molası veriyoruz. Burada Diyarbakır ciğeri, meftune ve kibe bumbar gibi yerel tatları deneyimleme şansınız olacak.
Öğleden Sonra: Yemekten sonra Hasankeyf’e hareket ediyoruz. Yaklaşık 1,5 saat sürecek yolculuk sonrasında, Dicle Nehri kıyısında yer alan bu antik kente ulaşıyoruz. Hasankeyf’te, baraj suları altında kalan ve suların yükselmesiyle sulara gömülen tarihi eserleri keşfetme fırsatı buluyoruz. Burada düzenlenen tekne turu sırasında, Hasankeyf’in sular altındaki güzelliklerini görme şansı yakalıyoruz. Bu mistik atmosfer, tarihi dokusu ve doğal güzellikleriyle ziyaretçileri kendine hayran bırakıyor.
Hasankeyf ziyaretimizin ardından, yaklaşık 1 saatlik bir yolculukla Midyat'a ulaşıyoruz. Süryani kültürünün izlerini taşıyan bu tarihi kentte, Telkari sanatının ustalarını ziyaret ederek, geleneksel gümüş işçiliği hakkında bilgi alıyoruz. Ardından, Midyat Konuk Evi’ne gidiyoruz. Bu otantik taş konak, Sıla Dizisi’nin çekildiği yer olarak da biliniyor. Midyat sokaklarında yürüyüş yaparken, kendinizi adeta bir zaman yolculuğunda hissedeceksiniz. Burada, taş evlerin arasında dolaşıp, bölgenin büyüleyici atmosferini soluyabilirsiniz.
Midyat’taki otelimize yerleşiyoruz. Otelde yöresel lezzetlerin sunulduğu zengin bir akşam yemeği bizi bekliyor. Akşam yemeğinden sonra serbest zaman vererek, otelde dinlenme fırsatı sunuyoruz.
Otelimizde yapacağımız kahvaltının ardından, Mardin’e doğru hareket ediyoruz. İlk olarak, Deyrulzafaran Manastırı'nı ziyaret ediyoruz. Süryaniler için önemli bir dini merkez olan bu manastırda, 5. yüzyıldan kalma yapıların ve tarihi kilisenin hikayelerini rehberimizden dinliyoruz. Manastırın içerisindeki özel ayin salonları, güneş tapınağı ve rahiplerin yaşam alanları hakkında bilgi alarak, Süryani kültürünün mistik dünyasına yakından tanıklık ediyoruz.
Mardin gezimizde, şehrin etkileyici taş yapıları ve dar sokaklarında rehberimiz eşliğinde yürüyüş yapıyoruz. Eski Mardin'de, Ulu Cami, Zinciriye Medresesi ve Kasımiye Medresesi gibi tarihi yapıları ziyaret ediyoruz. Bu yapılar, Mardin’in tarihi dokusunu oluşturan ve bölgenin mimari zenginliğini yansıtan eserlerdir. Mardin sokaklarında dolaşırken, Mardin’in meşhur badem şekeri ve kahvesini tatma fırsatı da bulabilirsiniz.
Mardin'de serbest zaman vererek, şehrin ünlü restoranlarında yöresel lezzetleri tadabilirsiniz. Özellikle Mardin kebabı, içli köfte ve kahiye tatlısı gibi lezzetleri deneyimlemek için harika bir fırsat.
Mardin ziyaretimizi tamamladıktan sonra, dünyanın en eski tapınağı olarak bilinen Göbeklitepe'ye hareket ediyoruz. 12.000 yıllık tarihiyle Göbeklitepe, insanlık tarihinin en önemli arkeolojik keşiflerinden biridir. Rehberimizin anlatımları eşliğinde, bu devasa taş yapıların ve sembolik figürlerin anlamlarını keşfediyoruz. Göbeklitepe'nin mistik atmosferi, tarih ve arkeoloji meraklılarını büyüleyecek nitelikte. Burada fotoğraf çekebilir, tarihin derinliklerine doğru bir yolculuğa çıkabilirsiniz.
Göbeklitepe ziyaretimizin ardından Şanlıurfa'ya doğru yola çıkıyoruz. Otelimize yerleştikten sonra, akşam yemeğimizi almak üzere otelimizde buluşuyoruz. Akşam yemeği sonrası dileyen misafirlerimizle birlikte, ünlü Şanlıurfa Sıra Gecesi'ne katılıyoruz. Sıra gecesinde, bölgenin geleneksel müzikleri eşliğinde eğleniyor, yöresel tatlarla donatılmış ikramlardan tadıyoruz. Şanlıurfa'daki otelimizde konaklıyoruz.
Otelimizdeki kahvaltının ardından, Şanlıurfa’nın kutsal ve tarihi mekanlarını keşfetmek üzere gezimize başlıyoruz. İlk olarak, İslam kültürünün önemli merkezlerinden biri olan Balıklı Göl’ü ziyaret ediyoruz. Burada, Hz. İbrahim’in ateşe atıldığı yer olarak bilinen Balıklı Göl ve çevresindeki Rızvaniye Camii, Hz. İbrahim Mağarası ve Mevlid-i Halil Külliyesi gibi tarihi mekanları rehberimizin detaylı anlatımları eşliğinde geziyoruz.
Balıklı Göl ziyaretinin ardından, Harran'a doğru hareket ediyoruz. UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'nde yer alan Harran, Mezopotamya’nın en eski yerleşim yerlerinden biridir. Harran Kalesi, Harran Üniversitesi ve geleneksel konik kubbeli evleri ile bilinen bu tarihi şehirde, rehberimizin anlatımlarıyla bu antik kentin sırlarına tanıklık ediyoruz. Harran’ın ünlü toprak evlerinde vakit geçirirken, bölgenin benzersiz mimarisi ve yaşam biçimi hakkında bilgi alıyoruz.
Harran gezisinin ardından, Şanlıurfa’da öğle yemeği molası veriyoruz. Serbest zaman içerisinde, Urfa kebabı, çiğ köfte ve künefe gibi Şanlıurfa'nın meşhur lezzetlerini deneyimleyebilirsiniz.
Öğle yemeğinden sonra, İzmir’e dönüş yolculuğumuz başlıyor. Rehberimiz eşliğinde, Adıyaman, Gaziantep, Osmaniye, Adana, Konya, Afyon ve Uşak üzerinden yapacağımız bu keyifli dönüş yolculuğu sırasında çeşitli molalar vererek dinleniyoruz. Yolculuk sırasında otobüste, bölgenin kültürü ve tarihi hakkında sohbet ediyor, birbirinden güzel manzaraların tadını çıkarıyoruz.
Gece boyunca sürecek olan bu konforlu yolculuğumuzun ardından, sabah saatlerinde İzmir'e ulaşıyoruz. İzmir'e varışımızla birlikte, bir sonraki İzmir Geziyor turunda buluşmak dileğiyle sizlerle vedalaşıyoruz.